“2002’DEN SONRA TÜRK FUTBOLU GELİŞİM GÖSTEREMEDİ”
Gazeteci Faik Gürses’in sorularını yanıtlayan Çobanoğlu 2002’deki Dünya Kupası üçüncülüğünden itibaren bilhassa futbolda gereken ilerlemenin gerçekleşemediğini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’deki en tanınan spor branşı olan futbol hak ettiği yerde değil. Bizim devrimizde FIFA’da 7’nci, UEFA’da 5’inci olan futbolda 55’inciliklere düşüp bugünlerde 35’inciliklere çıktığımızda yükseliyoruz diye sevindiğimiz noktalara geldik. Futbolumuz gelişeceğine, çekirdek çitleten spor programları gelişti. İleri gitmedik, geri gittik. Tüm kulüplerin hakem yanılgılarına takılmış durumda. Biz VAR’ın bile teknolojisini tartışır duruma gelmişiz. Öncelikle teknik yöneticilerimizin gelişime açık olması gerekiyor lakin bizim teknik yöneticilerimiz bu fırsatı bulamıyor. Zira antrenörlerin ekip üzerinde yaptığı yeniliklerin sonucunu almaya ömrü yetmiyor, kovuluyor. Antrenörlerin hayat ve iş bulma dertlerini azaltırsak önlerini açabiliriz lakin buna da pek fırsat olacak üzere gözükmüyor. Yabancı hocalarda da meslekli isimler gelmeli. Yalnızca ucuz, eline liste verildiğinde oynatabilir hocalar gelecekse bunlara gerek yok. Sportif yönetici olacak şahısların gerekli eğitimleri aldıktan sonra bu vazifeye gelmeleri gerekir. Biz de eski futbolcuları getiriyorlar ve uzun soluklu bu misyonda kalamıyorlar.” dedi.
“MİLLİ GRUBU DENEYİMLİ YERLİ HOCALAR ÇALIŞTIRMALI”
Can Çobanoğlu ulusal kadro ile ilgili olaraksa şu yorumlarda bulundu:
“Milli ekipte meslekli Türk hocalarımız misyon yapmalı. Şayet bu isimler olmuyorsa Mancini, Ancelotti üzere isimlerin getirilmesi gerekir ve sabretmek gerekiyor. Ben olsam ulusal gruba Kuntz’u getirmem. Zira, bir ülkenin U19 kadrosunun antrenörünü bizim ekibin başına getirirseniz, oyuncular bu durum kabullenemez. Mili kadronun daha ileri gitmesini istiyorsanız daha meslekli bir hoca getirmek gerekir. Almanya’nın ulusal grubun başına getirmeyi düşünmediği Kuntz’u bizim ulusal kadrosunu getirirsek başarılı olamayız. Hırvatistan’da Rakitic ve Modric eski gücünde değil lakin Hırvatistan bizden çok daha güzel durumda. Saha içi dağılımı ve tertipleri çok güzel. Çok sıkıntı maç olacak. ” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen zelzele felaketinde Volkan Demirel ve Gökhan Zan’ın yaptığı yardımları insanlara anlatmak gerektiğini söyledi:
“İkisi de benim ulusal kadrodan oyuncum. Camiların renkleri ne olursa olsun ay yıldız ve kırmızı beyaz için bu iki ismi kesinlikle bir üst konseyde anons etmem, alkışlatmam gerektiğini düşündüm. Volkan demirel Galatasaray topluluğu için çok sempatik bir figür olmamasına karşın, Galatasaray’ın bu hususta net bir davranış yapması gerektiğini düşündüm. Türk futboluna yeni bir nefes getirmek için, Galatasaray Divan’ında hem Volkan’ı hem Gökhan’ı takdir ederek alkış rica ettim ve üyelerimiz de buna alkışlayarak karşılık verdi. Ancak tam bu hoşlukları yaşarken, maçların başlamasından sonra iki kulüp tekrar tartışmalara başladı.” dedi.
Çobanoğlu MHK’da daima bir değişim olmasını kıymetlendirdi:
“Futbolda son periyotta hakemleri öne atarak kulüplerin açıklarını kapatmaya çalışır olduk. Mesela Sabri Çelik vaktinde, üç tane de eski MHK Başkanlığı yapmış kişi misyondaydı. Lakin bu isimlerle bile bu işi beceremediler. Zira kulüpler, kadroların başına koydukları hocaların yönetimsel olarak kadroların ruhunu yönetememenin, taraftarla ortalarındaki sorunun, oyuncuların performansının neden makus olduğunun sebeplerini bir ortaya koyup tüm bu sıkıntıları MHK’nin üzerine atıyorlar. Lakin MHK’nin bu sıkıntıları karşılayabilmesi için heyetin temel sahibi olan TFF’nin sahip çıkması gerekiyor. Fakat TFF maçlarda misyon yapacak hakemleri yapay zeka altında kendisi belirleyip MHK’ya gönderirse, bu durum çözülmez. MHK’nin işleyiş olarak yanlışsız kurmak lazım. Umarım Haziran ayındaki Federasyon seçimlerinde bu işi yeterli yönetebilecek gerçek bireyler vazifeye gelir.” diye konuştu.
Can Çobanoğlu Galatasaray’ın ligdeki durumunu kıymetlendirdi:
“Bence Ankaragücü maçı da güç kazanıldı ve ekip ismine birtakım eksikleri ortaya koymuştu. İstanbulspor ve Kasımpaşa maçlarında da verilen konumlar ve oynanan oyun bize birtakım tereddütleri göstermişti. Yeni hocasıyla beş maçtır galip gelememiş ve gol atamamış Konyaspor maçında birtakım eksiklerin de olması ile hezimet geldi. Nelsson olmayınca Abdülkerim’im eksikleri de ortaya çıktı. Galatasaray 11 benzemez ile oynadı. Galatasaray’ın ne olursa olsun Konyaspor üzere bir rakip karşısında âlâ oynaması gerekir. Kadro genel olarak yanlışlı, isteksiz ve düşük performansla oynadı. Ekipte Okan hocanın yardımcıların, kıdemli oyuncuların sorumluluk alıp ekibi motive etmeleri gerekir. Ayrıyeten Konyaspor mağlubiyeti Avrupa’dan elenmiş bir Fenerbahçe’yi de motive etti. Değerli olan Galatasaray’ın buradan tekrar ayağa kalkıp yoluna devam etmesi gerekir.” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
